top of page

TAŞ

Dipsiz bir kuyu gibi, hissiz bir töz.

Dilsiz bir istek gibi, sessiz bir çift söz.

Halsiz bir işçi, hadsiz bir patron.

Zevksiz bu hayat yolu, benim altımda fayton.

Sevinçle aramız açık, dünya zaten yıllardan oluşan bir parçacık.

Delirme sınırına ramak kaldı, her deli dahi, her fani biraz kaçık.

Vezir de kaçık, reayaya yazık, kral mı?

Kralın keçileri de değil ona sadık.

Arsız bir sırıtmada gizli saklı, cihanda düşünmeme hazzı.

Cühela kahkahası, küheylan kadar yok yararı.

Dimağı patlayası, yok hiç susası!

Haklısı, haksızı, emer bitirir bedendeki sabrı.

Sorun büyüdü evrildi faciaya, arkası felaket.

İhtiyaç değil zorunluluk muammada yol bulma, başlamadan esaret.

Başı yaracak taşı kapladı kasvet, bekleme nezaket.

Bir taş, bir nara; göz açıp kapayıncaya, sonrasında kıyamet.


Yusuf KARAPUNAR

20.04.2022

154 görüntüleme0 yorum
PicsArt_02-20-09.41_edited.jpg
bottom of page